Merhaba arkadaşlar. 

Türkiye de  bir partinin kapatılmasını gerektiren hususlar kabaca, milli birliği ve bütünlüğü bozmaya yönelik beyanlar veya  terörle olan diyalog veya işbirliği gibi hususlar ise, o zaman mevcut  partilerin bu kapsamdaki genel konjonktürüne, siyasi bakışlarına,  milli  duruşlarına, özellikle dışa yönelik siyasi mesajlarına ve tabi ki terör örgütleri ile olan bağlantı, destek ve diyaloglarına iyi bakmak lazım. Bütün bunları dikkate alarak, mevcut partileri  değerlendirdiğimizde, başta  kurucusu Gazi Mustafa Kemal Aktürk'ün  olduğu ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisine birlikte  bakalım isterseniz.

Aslında bu partinin 2017 de Ankara' dan  İstanbul' a  Adalet yürüyüşü adı altında başlatmış olduğu yürüyüş, bana CHP de  yanlış giden bazı önemli işlerin olduğunu o zaman göstermişti. Ancak, isterseniz bugün tekrar bakalım.

1- Bugün artık  Cumhuriyet Halk Partisi, rahatlıkla her türlü terör örgütlerinin  avukatlığını yapabilmekte, özgürlükleri için her türlü mücadele ve beyanlarda bulunabilmektedir.

2- Bugün artık  Cumhuriyet Halk Partisi , rahatlıkla her türlü milli menfaatlerimizin tamamen  aleyhine bir politikayı çekinmeden takip edebilmekte.

3- Bugün artık  Cumhuriyet Halk Partisi, rahatlıkla millet olarak gıpta ile baktığımız  bir çok hizmetler karşısında adeta kahrolmakta, bunu  açık şekilde bizlere  gösterebilmekte ve milli ekonomik  buluşlara dahi  sevinememekte.

4- Bugün artık   Cumhuriyet Halk Partisi, rahatlıkla Türkiye' nin milli  şahlanışı karşısında dahi, gayri milli bir duruş sergileyebilmekte hatta bu şahlanışa engel olmak için de her çareye baş vurabilmektedir.

5- Ve her şeyden önemlisi bugün artık  Cumhuriyet Halk Partisi, bütün  bu gayri milli  duruşu ve  teröre olan desteğini artık açık olarak  milletin gözüne baka baka, meşrulaştırma çabasında  olduğu daha açık bir ifade ile milletimizi  gayri milli siyasi söylem ve eylemlere  alıştırmaya adeta önderlik etmekte olduğuna da ,hep beraber şahit olmaktayız.

Değerli arkadaşlar. 

Yapılan bu tespitlerde  hemfikir olduğumuzu düşünüyorum. O zaman  bugün kü  Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye de  bir partinin kapanma şartlarını taşıdığını ve aslında 2017 de yaptığı o  sözde adalet yürüyüşünden sonra siyasi duruşunu ve amacını daha da netleştirdiğini düşünüyorum. Dolayısıyla, Türkiye de eğer bir partinin  kapanması çözüm olacaksa ki, bana göre  çözüm gibi görünmemektedir. Bunu da belirtmek istiyorum. Ama eğer bugün  HDP kapanma şartlarını taşıyor ise onunla birlikte CHP' nin de bu şartları  taşıdığını ve dolayısıyla CHP nin de  kapanmayı hak ettiğini düşünüyorum. Hatta CHP nin bir özel  durumundan  dolayı daha da  tehlikeli olabileceğini özellikle ifade etmek istiyorum. O da şudur.   Bugün kü  ana muhalefet partisinin siyasi  beyanları ve açıklamaları, HDP'ye nazaran, daha büyük bir kitleye hitap etmesi ve halk nezdinde  daha çok önemsenebilir olması,  (Ne de olsa yılların CHP 'si düşüncesi ile.) tehlikenin bir başka yönü olarak da mutlaka  görülmelidir. Yalnız, şunu da belirtmekte fayda var. Eğer bu partinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal  Atatürk olduğu için, özel bir kanunla yani, "Her ne şekilde olursa olsun kesinlikle CHP kapatılamaz" diye özel bir madde ile korunma zırhına bürünmüş  ise,  ki böyle bir  ifadenin olmadığını  biliyorum, o zaman  bugün kapanması gereken sadece HDP değil,  kapanma şartlarını  fazlasıyla üzerinde ve  taşıyan ve adeta bölücülüğün lokomotif  görevini sürdürmekte olan bugün kü CHP ninde kapanması ve yöneticileri hakkında da  gerekli soruşturmanın  derhal  başlatılması gerektiğini düşünüyorum.

Bunu söylerken, elbette  ÖZ Cumhuriyet Halk Partili olan  seçmenlerimizi de düşünmüyor değiliz. Biliyoruz ki,   yakın zamanda gerçek Atatürk çizgisinde olmayı vaad eden,  sosyal demokrat ve milli olmaktan asla çekinmeyen en az iki yeni  partinin daha  kurulma aşamasında  olduğu, esas önceki  milli CHP görüşünü savunacak partilere yakın zamanda tekrar kavuşmaları mümkün olabileceğini ayrıca ifade etmek  istiyorum. 

Selam ve saygılarımla.